24 Şubat 2008 Pazar
12 Şubat 2008 Salı
AZCIK DAHA BÜYÜ OLUR MU KUZUM?
Ne hayaller kurdun şimdiden.Ona elbiseler alacaksın üşümesin diye,gezmeye götüreceksin parklara,beraber saklanbaç oynayacaksınız,güzel güzel mamalar ve tasmalar alacaksın.Yapmasına hepsini yaparsın da azcık daha büyüsen be kuzucuğum."Azcık daha büyü,öyle alalım " dediğimde önce "Tamam annecim "deyip,birkaç dakika sonra pufun üstüne çıkıp "Bak dediğin kadar büyüdüm işte" demenden bile ne kadar çok istediğini anlıyorum ve bende çok istememe rağmen o sorumluluk için küçük olduğunu düşünüyorum.
| ||
8 Şubat 2008 Cuma
BÜTÜN GÖKYÜZÜ VE KUŞLAR BENİM
Dışarıda yapılacak bir kaç iş için hazırlanıp çıktık öğleden sonra.Gittiğimiz kuru temizlemecideki makinalar çok ilgisini çekt, biraz onlara bakarak ve sorular sorarak oyalandı.
Parkın yanından geçerken içinde oynayanlar olduğunu gördü ve hiçbirşey demeden sadece gözlerime baktı.Ben mesajı alır almaz baştan pazarlık yaparak parka girdik.Biraz salıncak,azcık kaydırak sefası;kah anne hadi yukarı diyerek,kah kuşlara dalarak hasret giderilen tahtarevalli...
Eve gelincede herşey hoştu taki kızıma kızdığım o ana kadar:Su içtiği bardağı pufun ayağının yanına koymuş.Gördüm ve geçerken bardağa dikkat etmesini söyledim.Sanki ben öyle söylememişim gibi kaşla göz arasında koca bir bardak suyu devirdi.Sinirli bir şekilde odasına gitmesini söyledim. Sözler ağzımdan çıkar çıkmaz pişman oldum ama Eylül Ilgın ağlamaya başlamıştı bile.Odasına gittim arkasından kapının arkasına saklanmış beni bekliyordu.
-Özür dilerim,sana bağırmamam gerektiğini biliyorum.Yinede daha dikkatli olmanı isterdim.
-Bende özür dilerim ama bardağı niye mutfağa götürmedin?Götürseydin bende onu dökmezdim.
-???
-Hadi gel barışalım bi dahada bana kızma tamam mı?
-Tamam kuzum.
Ben kızımın yaşındayken böyle kendimi savunamazdım herhalde.Hatta bazen şimdi bile tutulur kalırım.Umarım kendine olan güvenini , doğru bildiklerini savunmayı ve hakkını aramayı geliştirerek yetkin bir parçan haline dönüştürürsün sevgili kızım.
"BÜTÜN GÖKYÜZÜ VE KUŞLAR BENİM"
diyerek kollarını göğe kaldırdığında haklıydın kızım.
Bu sevme gücü sende oldukça hepsi senin olabilir.
7 Şubat 2008 Perşembe
6 Şubat 2008 Çarşamba
RESİM BAHANE
Bir aralar benim bu tutkum yüzünden kendini aşıp duvarlara,koltuklara hatta kitaplarıma (ki en kötüsü bence bu) çiziktirmeye başlamıştı.
Babaannemiz biz böyle boyalarla, kalemlerle yayılınca kızıyor ama biz onu gıdıklayarak ikna ediyoruz.
Gecenin 02:00'sinde bu resimlere bakınca her zerremle hissediyorum ki anne olmak muhteşem birşey.
Dedim ya resim bahane,sadece seni sevdiğimi bir kez daha söylemek istedim.
5 Şubat 2008 Salı
KAR SEVİNCİ
Karları görür görmez sevinçten çığlık atan çocuklara pek belli etmedim ama el değmemiş beyazı görmek benide sakinleştirdi.
Hazır çıkmışken yemekte yiyelim dedik.Ama siz aynı hatayı yapmayın.Olurda yolunuz bir gün Ordu Boztepe'ye düşerse sadece çayınızı için ve manzaranın keyfini çıkartın.
Yol kenarında hiç el değmemiş bir alanda durup karadan adam yapmaya başladık ama yüksekteki soğuğunda etkisiyle vazgeçip kartopu oynamaya başladı bizim ekip.
Eylül Ilgın'ın kendini karlara bir atışı vardı ki bu resim anlatmakta yetersiz kalıyor.
Ufacık boyuyla dayısını bile karlara yuvarladı,anlayın artık neşesini.
Teyze,dayı ve baba üçlüsüyle çekilen birkaç pozdan sonra bende katıldım aralarına ama her zamanki gibi benim fotoğrafımı çekmek kimsenin aklına gelmedi:)